Merhaba değerli oyundaşlar.
Genelde hep oyundan bahsediyorum arada sırada güldürüyordum,bari kendi blogumda kendimden bahsedeyim :)
Ben şu anda ziyaret etmekte olduğunuz güzide sitemizin biricik patronu Mert Güler. Oyunda Mertinho Gleritto,forumlarda ise Mertforward (hatta ve hatta sanal kimliğimle MFW) olarak tanınırım. (Taklitlerimden sakınınız lütfen :D )
(Eğer anasayfadaysanız devamını görmek için başlığa yada buraya klikleyiniz)
Daha evvel ben bu oyunu internet reklamlarından bilirdim. Ancak ilk siteyi incelediğimde oyun betaydı ve grafikler pek güven vermezdi. Sobee Studios bir Türk şirketi artı oyun ücretsiz,kafamda bu oyunun geleceğinin parlak olacağını gösteriyordu.
Haziran '11:Kaydoluş Hikayem
18.06.2010 tarihinde oyuna başlamışım. Lise 2'yi tek zayıfla bitirmiştim,o gün karne günüydü. O zaman 2010 Dünya Kupası vardı. Hani Güney Afrika'da düzenlenen,vuvuzelalarıyla tartışılanından.
NTVSpor ve Tivibu'nun sponsorluğunda düzenlenen maçların 15 dakikası öncesinden başlayan ve NTVSpor'dan canlı verilen bu maçların sanal ortamda canlandırılması suretiyle yapılan sanal maç organizasyonlarıyla ICF bu yolla onbinleri PC başına çekmişti,rekor bir büyümeye ulaşmıştı bir haftada koca oyun. Onbinlerce liralık ödüller ve final maçının büyük ödülü Audi A4 kazanma şansı veriyordu bizlere.
Yazın "ben ne yapsam" diye düşünürken aklıma ICF NtvSpor kupası geldi,hadi bi indireyim kaydolayım dedim. Önce oyunun yaklaşık 100 MB'lık client dosyalarını indirdim,o olmasa oyun da olmazdı. Problemsiz bir kurulumun ardından Kayıt ol'a bastım,işim sadece bir form doldurup e-posta vermekten ibaretmiş. Char adına gelince,biraz zorlandım seçerken. Önce gerçek ismimle denedim,bu oyuncu adı kullanılıyor diye error verdi. Acaba ne yazsam,ilgi çekici akılda kalıcı bişey olsun derken aklıma bir fikir çakıldı:Arkadaşlarım bana Mertinho derlerdi zamanında. Gleritto'yu da bir zamanlar dersane arkadaşlarıyla formayı giyip imza törenini kafamızda canlandırırken bulmuştum. Ha demek gerçek kimliğimle hayal gücüm birleşecek ve akla müthiş bir fikir geldi:Mertinho Gleritto!
Tamam'a bastım ve beni anasayfaya yönlendirdi sistem. Hadi bi maça gireyim dedim,bu sefer de Antrenman adı altında bir ekran çıktı. "ICF keyfini yaşamak için antrenmanını tamamlamalısın" diye. Güzel bir tutorialdi,15 dk'da bu aşamayı geçip tuşları öğrenmiştim.
Ardından herkes gibi maçlara dalmaya başlamıştım. Maçlarda millet chat kullanıyordu,hatta ve hatta mest eden bir özellik vardı:Hızlı menü,sesli taktik ve ifadeler. Ben denedim hızlı menü kullanmayı,ancak kötü bir sürpriz çıktı:"Sohbet ve birçok özellikten yararlanabilmek için Cep telefonu aktivasyonunuzu yapmalısınız" diye. Ancak kişiliğim bellidir,kolay kolay telefon numarası vermem. Oyuna ve websitesine şöyle bir göz attım. Ve kararımı verdim:Aktivasyonumu yaptıracağım! 5 dk içerisinde bir defaya mahsus aktive işlemimi tamamladım ve ICF'de lisansıma kavuştum. Bol bol yazı yazıp taktik verebiliyordum millete!
Chatte millet birbiriyle atışır,küfürleşirdi. En abuk anda kahkahalarla gülerdim. Annem bu yüzden beni azarlamıştı. Neyse,oyundaki ilk günüm böyle geçti.
DK süresince NTVSpor Kupası'na bir umut seçilirim diyerekten imkan buldukça seçmelere katıldım. Elemelerde maçın oynanacağı takımların herhangi birinde seçmelere giriyorsun,orada en iyi performansı sergileyen kişiler canlı yayına davet edilirlerdi. Kupada herkesin adil şekilde eleme oynaması için belli haklar vardı. Normal oyuncular 3,Basic üyeler 5 ve Pro üyeler 10 kez eleme oynama hakkına sahipler. Bir de not düşeyim:Sürpriz ödüllerden yararlanmak için maç skoru tahmin etkinliği vardı.
Maalesef tecrübesizliğim dolayısıyla canlı yayına çıkmak nasib olmadı. Ayrıca canlı yayında boy gösteren kişiler genelde VIP'lerden oluşuyordu.
Neyse canım,önemli olan eğlenmek :D
O sürede charımı 5K'ya kadar getirmiştim. Temmuz ayında tatile gitmiştim. ICF'yi ve kupayı takip ediyorduk zaman zaman,final maçını komşu çocuğuyla birlikte izlemiştim.
Ama harbiden o günler unutulmazdı. O zamanlar min 2000,max 4000 online vardı ICF'de. Kararlılığı tutturan v1.1 vardı. Üç tane serbest sunucu vardı artan talepten dolayı,serbest 1 doluluk rekoru kırardı.
Ağustos 2010:Faal Futbol
Tatilden geri dönmüştüm. Tatil bitsin,kendime bir Basic açacağım demiştim. Döndükten iki gün sonra sıcak bir Salı günü -hatta Ramazan ayının başlangıcıydı,ayın 10'uydu- bir mesaj atıp 3 TL karşılığında Basic açtırmıştım. Bu benim online oyuna vereceğim ilk para oldu. Basici aktive etmemin ardından oyun odalarında yapmadığım cambazlık kalmamıştır. Hatta maça girip,"Ben Premium oldum yupii" diye sevinmeye başlamıştım. Mevki değiştirme,kaleci olma gibi dikkat çekici özellikleri vardı. Gayet de hoşuma gitti,ay boyunca 10K'ya kadar kastım charı.
Ayın 19'u ilk takım teklifini almıştım. Adamın biri kendi kurduğu takımına adam topluyordu,rastgele bana denk geldi. Ancak bir hata mesajı vardı:Bilgilerinizi güncelleyiniz diye. Ve bu işlem güvenli mi diye kafamda çakıldı,o gün resmi forumda "Mertforward" hesabımı açtım. Ve bu sorunla ilgili şöyle bir konu açmıştım. Gelen cevaplardan tatmin oldum ve bilgilerimi güncelledim. Ve bundan sonra da "We Never Lose" adlı küçük bir takımda şöyle bir takım futbolu sistemini tanıma olanağı buldum. Hatırlıyorum,takımların maç yaptığı "Takım" odasını serbest odalarla karıştırmıştım,ilginç geldi :D Ardından 2 gün sonra takımı dağıttı takım sahibi. Açıkta kalmıştım. Kendi çapımda XP kasmaya devam ettim.
Basic'imin başlamasının ardından 15 gün falan geçmişti. Bir gün duyurularda "Kariyerinin peşinden koş ICF 1.2 Beta'da" diye bir başlık görmüştüm,bu ICF'de yenileşmenin başladığının habercisiydi. Ben o dönem Basic'de olduğum için beta testi deneme olanağı bulmuştum. ICF için büyük bir olaydı bu. Getirecekleri ise yeni bir oyun sistemi,görsellik ve oyun modlarıydı.(oyuncu ligi falan) 2 hafta falan betada kaldı sürüm,ardından 31 ağustos'da betadan çıkıp yayına girdi ve kızılca kıyamet koptu adeta.
Eylül 2010:Yeni bir sürüm
1.2'nin geldiği gün resmi forumda kopan kızılca kıyameti iyi bilirim. Lag,açılmama vb problemler yüzünden millet resmi forumu adeta birbirine katmıştı. Oyunu bırakın diye konu açanlar,GM ve DEV'lere sitemler. Oyun yönetiminin işi iyice zorlaşmıştı. Oyun mu geliştirecekler,isyanları mı bastıracaklar? Oyunda yenileşmenin en büyük taraflarından biri bendim,ancak hoşumuza gitmeyen şeyler fazla oldu. Öncelikle kısa sürede betada kalmasını eleştirdik,ardından stabilite hataları,geç açılma,lag,bağlantı kesilmeleri vb. şeylerden yakındık. Bu hatalar zamanla düzeltildi tabii,yönetim bu isyanların dersini alabilmiş miydi?
İsyanlar zamanla duruldu herkes saygı çerçevesinde 1.2 için neler yapılabilir diye elini taşın üstüne koydu. Okul sezonu açıldı,bu sefer yeni bir dert başladı:Düşen onlineler. Haziran ayında 4000,Ağustos döneminde 2000'i bulan online,şimdi en fazla 1000,ortalamada 900'ü buluyordu. Biz kalıcı userlar direnmeye devam ettik. 1.2'nin sıkıntıları birer birer kapatılıyordu Dev ekibi trf. Bu dönemde 1000'de kaldı onlineler ortalama. Ancak oyunun kalitesi bir hayli düşmüştü o dönem.
Bir de not düşeyim:Okullar açılmadan önceki son cuma herkeste TTNET var bende niye yok diye TTNET oyun'dan bir TTNET üyeliği açtım. Başarıyla aktive ettim. O program bizlere beleşten mevki değiştirmeyi sağlıyordu.
Ekim 2010:Yeni bir ben
Okuldan zaman kaldıkça ICF'de char kasıyordum,12K'ya kadar gelmiştim. O zamanlar ICF için yeni bir ara sürümün geliştirme aşaması başlamıştı:V1.3! Bu zamanlarda bir gün,Yasin Avc adında bir oyundaş resmi foruma "Orange City Fan Grubu" diye bir konu açmıştı. Alım yapıyordu ve oyunda takımla fırtına estirecekti. İlk başvuran ve sabahın dördünde mesaj atan ben gruba katılmıştım. Ardından,resmi forumun müdavimlerinden Ricardo Palermo adlı arkadaş "bende pro var hadi kuralım" diye bir mesaj atmıştı,arkadaş kabullendi ve takımı açtı. Ben 1 gün gecikmeli olarak takıma katıldım. Takımın o zamanki tepe kadrosunda ben,Palermo ve Yasin vardı. Orada yeni dostluklar edindim. Takımı defalarca bozduk,yenisini kurduk. Atıştık,tartıştık. Bir ay kadar takımı yürüttük ta ki Palermo'nun premiumu bitene kadar. Bu arada v1.3'ten de söz edeyim;takım ligi,ICF store,yeni ekonomi sistemi vb. yeniliklerle geliyordu. Onun da deneme süreci 2-3 hafta sürdü. Yaklaşık 2 hafta sadece premiumlara açık olan beta programı,son haftasında TTNET charlara da açılmıştı. Ben de denedim ve gayet memnun kaldım. Ardından uzunca bir güncelleme maratonundan sonra 1.3 kararlı sürüm oldu. Bu da Orange City'e inen son darbeydi. Ayakta kalmak için ICF para biriktirmek gerekiyordu,tek yolu takım ligiydi. Oradan da istediğimizi elde edemedik takım battı,tekrar geri gelmek şartıyla takıma kilidi vurduk.
Ve 1 Ekim 2010'da şu anda ziyaret ettiğiniz siteyi kurdum.
Kasım 2010:Fan site macerası
Resmi forumdaki fan siteler blm. ilham alarak kurduğum sitemi ekimde yayına soktum. Kasım'a kadar bayağı gelişme katetti. Orange City'nin ortaklarından Palermo ise kendine ait bir fan forum kurdu clanın ve ICF camiasının yararlanması için. Takımdan olduğu için sitede moderatör yetkisi aldım. 3 ay kadar arkadaş siteyi geliştirdi. O dönem hep fan sitelerde (hem resmi forum hem arkadaş sitesi hem de blog) vakit harcardım hep gelişsin diye.
Aralık 2010:Uzunca Bir Ara
Bir gün kardeşim bilgisayarımı yere düşürmüş ve mürekkep bölümünü çatlatmıştı. Ekranın üst tarafı komple gitmişti. Bir ay kadar oyuna bozuk bilgisayarla devam ettim,ardından aralıkta tamire verdim,tamir ne tamirdi! 2 hafta tamirde kaldı. Laptop bu sefer başka bir arızaya kurban gitti,düzelme süreci 2 ay sürdü,2 ay! Yedek bilgisayar vardı,ona ICF yüklemedim,o dönemi yine fan forumlarda geçirdim. Bir gün ekranıma yansıyan bir başka duyuru,"Haftasonu turnuvaları başlıyor" adlı yazı yedek bilgisayara ICF yüklememi sağladı. Tabii elimiz boş döndük turnuvalardan.
Bu dönemde oyunu bambaşka bir heyecan sardı:ICF Store! 1.3'ün çıkışından beri Takım ligi'yle vadedilen bu özellik gerçekten esrarını koruyordu. Ne olacak,ne bitecek! Bu oyunun bütün güncelleme seansları Store gelecek havasında geçmişti. 1 ay kala Store'nin arkasındaki giz perdesi hafiften kalkmaya başlamıştı. Ne olacak ne bitecek neler gelecek,hepimiz az çok Store'nin neye benzeyeceğini öğrenmiştik. Forumlarda,fansitelerde store hakkında çok şeyler yazdık ve çizdik ve mutlu son;yılın son günü Store yayına girdi. v1.2'nin ardından kopan kızılca kıyametin bir benzeri bu sefer Store ile koptu. Store'yi adaletsiz bulanlar,pahalı bulanlar vb. Binbir çeşit görüş vardı.
Ocak 2011:Store Sezonu
Aylardır Store'yi bekleyen userlar ürünlerin ağırlıkla kredi ile satıldığını görüyorlardı ve acayip hayal kırıklılığı ve hırs yüklendiler. Ben de biraz sitemkardım,ancak Store'yi genelde olumlu buluyordum. Zamanla istenen bazı düzeltmeler geldi:ICF Kredi&Lira dönüşüm sistemi vb.
Ocak ayı ICF için bir ilk ayıydı;ilk defa düzenli ödüllü etkinlikler düzenlenmeye başlandı oyunda. Facebooktan nokta atışı,futbolcuyu bil;oyunda ise soruyu bil etkinliği. Hatırlıyorum;soruyu bil etkinliğinin ilk günü günün 2.sorusunu bilmeyi başarıp 6'lı enerji içeceğini kapmayı başaranlardan biri bendim. :)
Ocak'ın son haftası yeni bir özellik yine oyuncuların eleştiri unsuru oldu:Stadyum oluşturma. Lagdan ve oyunda uçurumun arttığından şüphe edenler vardı. Ben de ilk başta karşıydım,sonra yine yapılan bir takım düzeltmelerle şimdiki halini aldı sistem tatmin olduk. Laptop bilgisayarım tamirden döndükten sonra 15 Tatil ile birlikte hesabıma kredi yükledim. Hız,isabetli şut,gol sevinçleri vb. Bayağı yatırım yaptım hesabıma. Hoşuma gitti,paranın nasıl bir hırs olduğunu anladım o dönem. Yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabıyla. O dönem ise bir başka yenilik yaptım kendime:İkinci bir char,ne olur ne olmaz diye. Nicki de Mert Forward,forum nickimle aynı. O dönem botlu 15 Tatil Turnuvaları'nda XP kasardım. Yine istediğimizi alamadık.
Şubat 2011:Aşk Ayı
Bu dönem federasyonun yaptığı ilginç bir yenilik konuşulmaya başlandı:Sevgililer Günü Mesaj İtemleri. Ekranın üstünde sevgililer gününe özel mesajların geçmesini sağlayan yenilik paketi oyuncuların ilgisini çekmişti. Bir de ikinci kez federasyondan ödül kazandım soru etkinliğinden. O ay oyuna okul yüzünden ara vermiştim,oyuna sadece botlu turnuvalar sırasında katıldım tabii.
Mart-Nisan-Mayıs 2011:Turnuvalar,3.yıl heyecanı
Botlu haftasonu etkinliklerini bilmeyen yoktur. Uygulanmadığı için detaya girmek istemiyorum. Ancak kazanması o kadar zor,gol kasman XP kasman gerekiyor listeye girebilmek için. İstediğimi elde edemedim yine,ne kadar haftanın birinde Store'nin yararlı itemlerini kuşanıp gelsem de. Mart ayının ortalarında ICF resmi forumda 1000 postu geçen 6.kullanıcı ve 4.veteran oldum. Yine Mart ayında Store'u büyüttü DEV ekibi,uzaktan takip ettim gelişmeleri. Nisan ayında ise ICF 3.yılına girdi. O günün şerefine iki kat bonus XP ugulaması vardı. 23K çarım o günlerde 26K oldu. Stadyum kurma itemini denedim hatta analiz bile çıkardım. 23 nisan'da da,19 Mayıs'ta da aynı şeyler oldu.
Mayıs'a geldik,oyunu yine uzaktan takibe koyulduk. Ağır dersler,sınavlar falan derken oyunu unuttuk gittik.
Haziran 2011:Geri Dönüş
Oyuna başladığım ay Haziran 2010'du. karneyle birlikte ICF'de hafiften char kasmaya başladım. Ancak bir problem var:asıl bilgisayarımda bir takım dosyalar deforme olmuş,ağırlaşmaya başlamıştı ve format vakti gelmişti. ICF'min ise Net Framework hatasını vermesiyle birlikte format için kolları sıvadım. O dönem oyuna yedek bilgisayardan devam ettim. Bomba gibi dönüşümü ise 1 haftalık koşu hızlandırıcı kazandığım Futbolcuyu bil etkinliğiyle yaptım. Ardından Eleme Usulü Turnuvalar geldi. Şansıma bi'çeyrek final yaparım umuduyla girebileceğim iki eleme usulü turnuva geldi. Ancak işlerim ve unutkanlığım yüzünden iştirak edemedim. Ancak teselliyi Yaz Turnuvaları'nda buldum. Orda da gümüş klasmanı gördüm. Neyse,daha iyisini yapana kadar böylesi iyi :D
Sonuç
Uzun öyküm bu şekilde. Bir yılı dolu dolu geçirdim denilebilir. Ancak aralarım çok uzun oldu ve oyuna zaman ayıramadım. Yoksa herşey daha güzel olacaktı. Bilgilerimi ICF camiasıyla paylaşmaktan gurur duyuyorum.
Her yerde artık beni "Sen Mertforward mısın,forumlarda yazı yazan çocuk sen misin" diye çağıranlar var. Yeni yeni arkadaşlıklar edindim tabii ki. Ben ICF'yi sevdim,ICF beni sevdi denilebilir. Kimi zaman güldüm güldürdüm sevindim,kimi zaman da hırslandım,sövdüm,sinirlendim. Eğer birini bilmeden kırdıysam üzdüysem
affola,sizlerin ICF keyfine gram kadar katkım olduysa da ne mutlu bana.
Not olarak da düşeyim,asıl charım 30K,fake charım ise 3.8K'dır. Herkes beni düzgün oyun ahlakımla ve forum görüşlerime tanır. Hem oyunda,hem de forumda hiçbir ceza almadım,gerek susturma gerek uyarı gerek de ban.
Dersanedeki nalet yaz kursunun bitmesiyle ve format işinin tamamlanmasıyla birlikte yeni projelerimle sizlerle birlikte olacağım.
Teşekkürler ICF ailesi. Bu güzide oyuna emeği geçen başta Sobee yönetimi ve sahibi Mevlüt Dinç'e,gece gündüz demeden,gerekirse bu iş için uykularından rahatlıklarından ödün veren yapım ve kodlama işlerinden sorumlu Developer'lara,oyun içi moderasyonu sağlayan ve bizleri sabırla dinleyip sorunlarımıza sıkıntılarımıza çözüm bulmaya çalışan cefakar Game Master kadrosuna yani tepe yönetime olmak üzere bu oyuna emeği geçen aktifinden pasifine,eski Gm'lerinden Arge'sine,vip'inden normal üyesine,küskününden kızgınına,söveninden sevenine,suskunundan 2037 banlısına tüm oyundaşlarıma büyük büyük teşekkürlerimi sunuyorum. Kısaca teşekkürlerim bu oyundan nasiblenen herkesedir.
Benden bir kardeş tavsiyesi:Bu oyunun değerini bilelim,çünkü bu oyun %100 TÜRK yapımı. Yerli malı yurdun malı,herkes onu kullanmalı. :)
Uzun yazı yüzünden özet geç diyebilirsiniz. Bu yazıya totalde 3 günümü verdim çünkü aklımdan geçen şeyleri toparlayıp klavyeye dökmem bu kadar süremi aldı. Ayrıca yağcılık yapıyorsun diyenler de olabilir,bu oyun gerçekten beni etkisi altına aldı. Yazdıklarımda samimiyim.
Son söz:Beni nerelerde bulabileceğinizi gayet iyi biliyorsunuz. ;)
Güncel Spor Haberleri
Oyundaki Bir Yılım
27 Haziran 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder